Kayıtlar

Albız Alsın Yağıyı

Resim
  Albız Alsın Yağıyı Bozkırda bugün ölüm sessizliği, Ardından geliyor bir kopuz sesi, Tıngırdayıp dururdu hisli hisli, Ozan başlayıverdi türküsüne. Çevresinde dikkat kesildi Alplar, Hüzünlü türküye kulak verirler, Kavuştaklar diyârda yankı bulur, Bakalım ozan ne diyor türküde: * * * Bin bir seneler geçer, Alplar uçmağa göçer, Ordumuz ezer geçer, Albız alsın yağıyı. Kağan ağulanınca, Toyumuz kurulunca, Yeni kağan bulunca, Albız alsın yağıyı. Tanrı bize mi küstü, Çin’e esîr mi etdi, Kür Şad uçmağa erdi, Albız alsın yağıyı. Kutluk Han toplar ordu, Kurar hemen Köktürk'ü, Düşmanlar boyun eğdi, Albız alsın yağıyı. Nicesi göçtü burdan, Selâm ola bizlerden, Tolunay da göçerken, Albız alsın yağıyı... * * *   Ses kesildi, ozan Tolunay göçtü, Alplar yerde yatan ozana baktı, Ozan ölmüştür, gözler ise yaşlı Alp kopuzla devâm etdi türküye, * * * Bozkır, yine cân aldı, Ozan uçmağa vardı, Nice alpı ağlattı, Göçenlere selâm olsun. Kür Şad ve kırk çerisi, Ozan cennete erdi, Türküleriyle geldi, ...

Éloa!

Resim
 Éloa! Uykusuz, uzun geceler boyunca  Zamanın, tutkuların, acıların ötesinde! Adını sayıklar âteşli dudaklarım, Tatlı bir heyecânın azâbında yanarak, Ve ârzûların fırtınası içimde koparken. Eğer korkuyorsam, ağlıyorsam, iç çekiyorsam, Eğer kalbim çarpıyorsa: hepsi senin için; Ve fırtınalı kalbimin çılgın atışlarını Sen görür, hisseder ve anlarsın. Eğer rûhum derin bir hazza kapılıyorsa, Ve kendimi bir tanrı gibi hissediyorsam: Eğer parçalayarak, yakarak ve acımasızca  Azap ile dizlerim toprağa düşüyorsa: Eğer saâdet, mucizelerin büyüsü Veya kaderin darbeleri sürüklüyorsa beni: Adını coşkuyla haykıracağım, Rûhların kutsal korosuyla yarışarak. Adını haykırırım yalvararak, Sevinçle, ağlayarak; uykuda, uyanıkken; Ve adın sonsuza dek yaşayacak, Ve hazlardan ölmek üzereyken Eğer başımı mezâra koyarsam: Sevdâ dolu rûhum son nefesini verirken, Éloa! Güzel adını mezârıma gömeceğim.  -Jenő Komjáthy; (7 Mayıs 1881) Macarca Orijinali: Magyar Eredeti: Álmatlan, hosszu éjszakákon...

Gök Gözgüsü

Resim
 GÖK GÖZGÜSÜ Bilincimi saran mâvî selin altında                          tozlu göğü tutmuştum Çırpındı, çığırdı, çıldırdı göğercin Yıldıydı gözlerin göğün gözgüsünden                                                                            inanmak zor. Varlığımı tehdît edercesine göğercin                                                                       ve                               ...

Mihr ü Mâh

Resim
MİHR Ü MÂH Câvidan oldu bu cân mihr ü mâh’a Mâh u dört, mihr ü yedi hatta âşnâ Yekûn olıcak yedi kere mâh’a Nârdan dil kurbân ola hatta cânâ Bendim yedi ki ve sensin yine mâh Tavâf eyledim seni ki mihr ü mâh -Dolunay Han

Gönül Ülkesi Şâhından

Resim
GÖNÜL ÜLKESİ ŞÂHINDAN Ne nazardır ki bu, gözlerin bahtiyâr mıdır şimdi  Bâb-ı gönlümün Melâiki, cezâyir menekşesi Rüzgâra ahenk verip şarkı söyleyen gonce kimdi O mesûd hâtırandan kalan yalnızca bir sevi mi?  Buyur etsem seni şiirimde ey gökçe-yi Tûrân Bir esinti olan sesin kulağımda bulmaz mı cân Gönül mülkümdeki unutulmamaya çabalayan  O mesûd hâtırandan kalan yalnızca bir sevi mi? Ey melek seni, melike-yi mülk-i dili arıyordum  Bir gün oldu aşıklar meclisinde Mecnûn'u gördüm Gördüm de başımda aşıklar şâhının tacını buldum Sen yokken delilik fermanımı bekleye durduğum O mesûd hâtırandan kalan yalnızca bir sevi mi? -Dolunay Han